Beğenmediğin ne varsa, senin eserin

  • Mayıs 2020

Korku, gerginlik, saplantı… Nedeni anne babalarımızdan öğrendiklerimiz mi, yoksa onların kendi anne babalarından gördükleri mi?  Nasıl bir ebeveyn olacağımızı aslında babaanne ve anneanneler şekillendiriyor.

Bebeklik evresinde oluşan bağlanma biçimleri gelecekteki sosyal yaşantımızdaki eylem ve tutumları belirlemekle kalmıyor, psikolojimiz üzerinde de çok etkili oluyor. Bebeklik evresinde güvenli veya güvensiz bağlanma biçiminde tanımlanan sağlıklı ilişkilerin temeli bir kez oluştuktan sonra, yaşam boyu aynı şekilde devam ediyor. Üstelik bağlanma biçimlerimizi sadece anne-babalarımızın davranışları da etkilemiyor. Asıl belirleyici olan ebeveynlerin kendi anne-babalarından öğrendikleri…

Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gelişim Psikolojisi Programı Psikoloji Anabilim Dalı’ndan Elifnur Çeceli, 48-60 ay arası çocuklara sahip 200 ebeveyn üzerinde yaptığı araştırmada ebeveynlerin anne babalarından algıladıkları tutumlar, anne babalarına bağlanma stilleri ile kendi anne babalık tutumları arasındaki ilişkiyi inceledi. Çeceli’nin araştırmasında aşırı annelik, ev kadınlığını reddetme, karı koca geçimsizliği gibi etkenlerin saplantılı ve kayıtsız bağlanma düzeylerini nasıl etkilediği ortaya çıkarıldı.

Aşırı ilgi özgür tutumu artırıyor

Araştırma sonucunda, 48-60 ay arası çocuğa sahip ebeveynlerin anne babalarından algıladıkları tutumların etkilerine ilişkin anlamlı sonuçlar bulundu. Bazı sonuçları şöyle sıralamak mümkün:

  • Bu yaş grubundaki çocukların anne babalarının kendi ebeveynlerinden algıladıkları karı-koca geçimsizliği düzeyleri arttıkça kabul ve ilgi beklentileri de azalıyor.
  • Kendi ebeveynlerinden algıladıkları aşırı annelik düzeyleri arttıkça psikolojik özerklik tutumları artıyor.
  • Ebeveynlerin kendi annelerinden gördüğü aşırı ilgi, kendi çocuklarına gösterdikleri özerk ve özgür tutumları artırıyor.
  • 48-60 ay arası çocuğa sahip ebeveynlerin kendi ebeveynlerinden algıladıkları ev kadınlığını reddetme düzeyleri arttıkça psikolojik özerklik tutumları artıyor.
  • Kendi ebeveynlerinden algıladıkları karıkoca geçimsizliği düzeyleri arttıkça psikolojik özerklik tutumları artıyor.
  • Kendi ebeveynlerinden algıladıkları baskı ve disiplin düzeyleri arttıkça psikolojik özerklik tutumları artıyor.
  • Aşırı annelik düzeyleri arttıkça kontrol denetleme tutumları artıyor.
  • Kendi ebeveynlerinden algıladıkları baskı ve disiplin düzeyleri arttıkça kontrol ve denetleme tutumları artıyor.

Korku, ilişkileri nasıl etkiliyor?

Çalışmaya göre, 48-60 ay arası çocuğa sahip ebeveynlerin kendi ebeveynlerinden algıladıkları aşırı annelik düzeyleri arttıkça “güvenli bağlanma düzeyleri” azalıyor.

Ev kadınlığını reddetme düzeyleri ve kendi ebeveynlerinden algıladıkları karı-koca geçimsizliği düzeyleri arttıkça korkulu bağlanma düzeyleri ise artış gösteriyor.

Peki neden? Çünkü kendi ebeveynlerinden algıladıkları aşırı annelik, ev kadınlığını reddetme ve baskı ve disiplin düzeyleri artışı tüm bu tercihlerde etkili. Sonuç olarak saplantılı bağlanma düzeyleri de etkileniyor.

Çocuğun cinsiyeti belirleyici mi?

Erkek ve kız çocuğa sahip ebeveynlerin kontrol ve denetleme güdüleri, anlamlı şekilde yüksek çıktı.

Çocuğundan ayrı kalmış olan ebeveynlerin psikolojik özerkliği ise çocuğundan ayrı kalmamış ebeveynlere göre anlamlı şekilde yüksek görüldü, bu da dikkat çekici başka bir detay. Çocuklarından ayrı kalan ebeveynlerin kendilerini daha özerk buldukları ispatlandı.

Böylece, yapılan bu araştırma sonucunda da huzursuz bir evde büyüyen çocuğun ebeveyn olduğunda çocuğuyla olan ilişkisini bu deneyimlerin etkilediği yeniden kanıtlanmış oldu. Ebeveynlerin kendi annelerinden gördükleri aşırı ilgi ise tam tersi bir etkide bulunarak kendi çocuklarına gösterdikleri özgür tutumlarını artırıyor.

Oysa, çocuklar; bağlanma ihtiyacı giderildiğinde ve bakım veren kişi gerekli olduğu durumlarda ulaşılacak noktada olduğunda, etrafı tanıma arayışı içerisinde oluyor. Bu açıdan kendi ihtiyaçları tatmin edilmemiş bir çocuğun ebeveyn olduğunda çocuğunun bağımsızlığını fazladan desteklemesi muhtemel görünüyor.

Geçimsiz ailelerin çocuklarına ne oluyor?

Karı koca geçimsizlikleri yaşayan ebeveynlerin özgür ve özerk oldukları sık rastlanan bir durum. Ebeveynler anne babalarından ne kadar çok baskı görürlerse o kadar çok özgür olmaya ve özerklik kazanmaya çalışıyor. Ebeveynlerin kendi ailelerinde gördükleri aşırı denetleyici ve kontrolcü oluşları ile kendi çocuklarının üzerinde de aşırı kontrol/denetleme tutumları bu anlamda çok ilişkili. Aşırı bağımlı bir annenin çocuğunda güvenli bağlanma oranı da düşük çıkıyor.

Yine, kendi annesinden “yüksek düzeyde ev kadınlığını reddetme” duygusu algılayan bir ebeveynin “korkulu bağlanma”nın eseri olmuş olması beklenen bir duygu. Araştırmada da bu sonuca dikkat çekiliyor. Geçim sorunu yaşayan ailelerde baskı altında bir çocuk büyütme tavrı içselleştirilmiş olabiliyor. Bu durum da çocuklarda korkulu bağlanmayı arttırıyor.

Sonuçta, “aşırı annelik” düzeyi arttıkça da çocuğun anneye bağımlı hale geldiği sorunlu bir halden bahsetmek kaçınılmaz oluyor.